Turlar

Kıbrıs Turları

Girne

Girne, Kuzey Kıbrıs'ın incisi ve gözbebeğidir. Kent ile çevresi, adanın en gözde tatil beldesidir. Bazı söylentilere göre kent M.Ö. X. yüzyılda Akalar tarafından kuruldu. Kurucuları kente ülkelerindeki bir dağın adı olan Kyrenia adını verdiler. Başka bir söylenti ise M.Ö. IX. yüzyılda buraya yerleşenlerin ticaret kolonileri kuran Fenike'liler olduğudur. Kentin adı Roma kaynaklarında Corineum olarak geçmektedir. Kentin tarihi adanın tarihi ile aynı olup, Bizans döneminde birkaç kez Arap korsanları tarafından yağma edildi. Kentin en ilginç tarihi eserlerinden bir tanesi Girne Kalesi'dir. Liman boyunca Türk mutfağına ve ülkemize özgü yemekler yanında diğer yemekleri de sunan lokantalar, barlar ve açık hava kafeteryaları vardır. Girne'de görülebilecek yerler arasında Girne Kalesi, Beylerbeyi, St. Hilarion Kalesi, Hz. Ömer Türbesi, Bufavento Kalesi ve çeşitli kilise ve manastırlar bulunmaktadır. Girne'nin önemli turistik yerlerini incelemek için aşağdaki butona tıklayınız.

Lefkoşa

Çok eski bir kuruluş tarihi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başşehri olan Lefkoşa daha çok Lüzinyan'lar devrinde gelişmiştir. Türk ve Rum kesimlerini ayıran yeşil hatla ikiye ayrılmış olan şehrin kuzey bölümünde Türkler oturmaktadır. Lefkoşa'nın etrafında Türklere karşı savunma maksadı ile 1567 yılında Venedikliler tarafından kalın ve yüksek surlar yaptırılmıştı. Onbir burcun yeraldığı bu surlar tüm Lefkoşa'yı çevrelemektedir. Şimdi Rum kesiminde kalan ve Konstanza diye bilinen burcun üzerinde Kıbrıs'ın Türkler tarafından fethi sırasında şehit düşen Bayraktar'ın türbesi ve Bayraktar Cammi yapılmıştır. Cami ile türbe, 1963'te başlatılan Rum saldırıları sonucu Rumlar tarafından yakılmış ve yıkılmıştır. Lefkoşa, Ortaçağ ve daha sonraki devirlerde yapılan eserler bakımından zengin bir şehirdir. Bu eserler arasında Gotik mimari ve Osmanlı mimari tarzının en güzel örneklerini görmek mümkündür. Lefkoşa'nın önemli turistik yerlerini incelemek için aşağdaki butona tıklayınız.

Gazimağusa

Kentin çekirdeğini, kıyıdaki lagünün çevresine Mısır Kralı II. Ptolemy Phiadelphus'un (İÖ 285-247) kurduğu ve karısının adını verdiği Arsinoe denilen bir yerleşmenin oluşturduğu söylenmektedir. Daha sonra kentleri 648 yılında Arap korsanları tarafından yağmalanınca Arsinoe'ye göç eden Salamisliler Arapların bulamaması umuduyla buraya Ammakhostos ya da "kumlara gizli" adını vermişlerdir. Bugünkü Famagusta (Gazimağusa) sözcüğü de buradan türetilmişti. Gazimağusa'da görülebilecek oldukça fazla sayıda turistik ve tarihi yer mevcuttur. Bunlar Lala Mustafa PaşaCamii, Salamis Harabeleri, Othello Kulesi, Canbulat Müzesi, Sinan Paşa Camii, Namık Kemal Hapishanesi, çeşitli kilise ve manastırlar mevcuttur. Gazimağusa'da görülebilecek oldukça fazla sayıda turistik ve tarihi yer mevcuttur. Bunlar Lala Mustafa PaşaCamii, Salamis Harabeleri, Othello Kulesi, Canbulat Müzesi, Sinan Paşa Camii, Namık Kemal Hapishanesi, çeşitli kilise ve manastırlar mevcuttur. Gazimağusa'nın önemli turistik yerlerini incelemek için aşağdaki butona tıklayınız.

Güzelyurt

Kıbrıs adasının kuzeybatısında bulunan Güzelyurt turunçgil bahçeleriyle çevrili adı gibi güzel bir yerleşim birimidir. Çok verimli toprakları bulunan Güzelyurt'ta portakal, greyfurt, karpuz, kavun ve çeşitli sebzeler yetiştirilmektedir. Turunçgillerin çoğu ihraç edilmekte, bir kısmı ise meyve suyu yapılarak içerde tüketilmekte ve gene meyve suyu olarak ihraç edilmektedir. Lefkoşa'nın 74 km uzağında gene adanın kuzeybatısında bulunan Lefke'de Güzelyurt gibi turunçgilleriyle tüm dünyada ünlü bir kentimizdir. Su kaynakları ve toprak sayesinde verimli bahçelerinde dünyanın en lezzetli turunçgilleri yetiştirilmektedir. Güzelyurt'un önemli turistik yerlerini incelemek için aşağdaki butona tıklayınız.

Karpaz

Sadece Kıbrıs’in değil bütün Akdeniz’in en güzel plajlarından olan Altın Kumsal Karpaz bölgesinin ünlenmesinde en önemli yerlerden birisidir. Kilometrelerce uzunlukta ve çok ince altın sarısı kumdan olusan bu dev plaj sakinligi ve el değmemişliğiyle Akdenizdeki Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının büyük kısmının yumurtlamak için tercih ettikleri bir kumsaldır. Karpaz burnunun en uç noktasında Hristiyan Azizlerinden en önemlilerinden birisi olan Apostolos Andreas (St. Andrew) adına inşa edilmis bir manastır bulunmaktadır. Çok eski bir tarihi yapı olan bu manastırın hikayesi ise şöyle; Aziz Andreas uzun bir gemi yolculuğunda susuzluktan ve hastalğktan kırılan gemi mürettabatına kılavuzluk ederek bu burunun kayalık bir bölgesinde demir atarak karaya çıkmıstır. Tatlı su bulmanın neredeyse imkansız olduğu bu kayalıklarda Aziz Andreas’ın elindeki değneği bir noktaya değdirmesiyle birlikte yerden tatlı su fışkırmaya başlamış. Bu suyu içen mürettebatın tüm hastalıkları iyileşmiş, gözleri görmeyen birinin gözleri açılmış.